Sorulan sorularımızdan daha fazla bilgi edinebilirsiniz
Yüksek çözünürlüklü anoskopi (HRA), anal kanalın detaylı bir şekilde incelenmesini sağlayan ileri bir görüntüleme yöntemidir. Prekanseröz lezyonları ve erken evre anal kanseri tespit etme oranı yüksektir, bu nedenle taramada en güvenilir yöntemlerden biri olarak kabul edilir.
Crohn hastalığı sindirim sisteminin herhangi bir bölümünü etkileyebilir ve bağırsak duvarının tüm katmanlarına zarar verebilir. Ülseratif kolit ise yalnızca kolon ve rektumu etkiler ve inflamasyon mukoza tabakasıyla sınırlıdır.
Meme koruyucu cerrahi, kanserli dokunun çıkarılmasıyla memenin korunmasını amaçlar. Küçük tümörlerde ve metastaz yapmamış kanser vakalarında genellikle tercih edilir.
Anal kanser genellikle kemoterapi ve radyoterapi kombinasyonu ile tedavi edilir. Erken teşhis, tedavinin başarı oranını artırır ve daha az invaziv yöntemlerle kontrol sağlanmasına olanak tanır.
Poş hastalıkları, cerrahi sonrası bağırsakta oluşan iltihaplar veya işlev bozukluklarıdır. Tedavi, antibiyotikler, probiyotikler ve gerekirse cerrahi müdahaleyi içerir.
Diyet değişiklikleri (lif ve sıvı tüketimi), pelvik taban fizyoterapisi ve gerektiğinde ilaç tedavisi etkili çözümler sunar. İleri vakalarda cerrahi müdahale gerekebilir.
Mezotelyoma, asbeste maruz kalma sonucu akciğer, karın veya kalp zarlarında oluşan kanser türüdür. Lifler hücresel hasara neden olarak yıllar içinde kansere dönüşebilir.
Erken tanı, mide kanserinin daha az invaziv yöntemlerle tedavi edilmesini sağlar ve yaşam süresini artırır. Düzenli tarama ve endoskopi bu açıdan kritiktir.
Rektal prolapsus, rektumun anüsten dışarı sarkmasıyla karakterizedir. Tedavi, fizyoterapiden cerrahiye kadar uzanır ve prolapsusun şiddetine göre belirlenir.
Pelvik taban kaslarının zayıflığı veya disfonksiyonu nedeniyle oluşur. Tedavi genellikle pelvik taban fizyoterapisi ve bazen cerrahi müdahaleyi içerir.
Siğiller kriyoterapi, lazer tedavisi veya topikal ilaçlarla tedavi edilebilir. HPV aşısı ve güvenli cinsel alışkanlıklar korunmada etkilidir.
Tiroid, paratiroid, adrenal bezler ve pankreas gibi organların hastalıkları endokrin cerrahinin alanına girer. Hipertiroidizm, paratiroid tümörleri ve adrenal kanser bu hastalıklara örnektir.
Cerrahi müdahale en yaygın tedavi yöntemidir. Minimal invaziv teknikler (laparoskopik cerrahi) iyileşme süresini hızlandırır.
Karın ağrısı, ishal ve kilo kaybı başlıca belirtilerdir. Tedavi, bağışıklık baskılayıcılar, biyolojik tedaviler ve cerrahi müdahaleyi içerebilir.
Boyunda şişlik, yutma güçlüğü ve ses kısıklığı gibi belirtiler tiroid sorunlarını işaret edebilir. Tedavi cerrahi ve radyoterapi gibi yöntemlerle yapılır.
Kolonoskopi ve dışkı testleri erken teşhis için en etkili yöntemlerdir. Düzenli tarama kolon kanseri riskini azaltır.
Mamografi, ultrason ve biyopsi meme kanseri taramasında kullanılan başlıca yöntemlerdir. Erken teşhis hayat kurtarır.
Periton kanserlerinde kullanılan bu yöntem, kanserli dokuların çıkarılmasını ve ardından sıcak kemoterapi uygulanmasını içerir.
Daha az ağrı, hızlı iyileşme süreci ve minimal cerrahi iz gibi avantajlar sunar.
Kanserli dokuların çıkarılmasını amaçlayan cerrahi bir yöntemdir. Meme, kolon, tiroid ve mide kanserleri bu alana girer.
Anüs çevresindeki kanama, ağrı veya lezyonların değerlendirilmesi gerektiğinde anoskopi kullanılır.
Kolonoskopi sırasında bağırsakta tespit edilen poliplerin çıkarılması işlemidir. Kanser riskini önlemede etkilidir.
Sanal kolonoskopi, BT taramasıyla yapılan non-invaziv bir işlemdir. Klasik kolonoskopi biyopsi alma avantajı sunar.
Tıkayıcı dışkılama ve rektal prolapsus gibi durumlarda bağırsak hareketlerini değerlendirmek için kullanılır.
Karın içi organların değerlendirilmesi ve rektal kanser evrelemesinde kullanılır.
Kanserin yayılımını ve metastazlarını değerlendirmek için tercih edilen bir görüntüleme yöntemidir.
