Pilonidal Sinus (Kıl Dönmesi)
Pilonidal sinus, genellikle kuyruk sokumu bölgesinde deri altında kıl birikimi ve bu kılların enfekte olması sonucu oluşan bir rahatsızlıktır. Erkeklerde daha yaygın görülen bu durum, yaşam kalitesini olumsuz etkileyen ağrı, şişkinlik ve akıntı gibi belirtilerle ortaya çıkar. Kliniğimiz, pilonidal sinus tedavisinde modern ve etkili çözümler sunmaktadır.
Pilonidal sinüs aslında kıl dönmesi değildir. Bu bölgede çıkan kılların geri dönmesi şeklinde oluşmaz. Pilonidal sinüste vücudun başka yerlerinden taşınan kıllar yürüme ve oturmanın etkisiyle kalça çizgisi içindeki deri altına yürür. Bu nedenle kalça bölgesindeki kılların temizlenmesinden ziyade bu bölgeye başka yerlerden taşınan kılların hapsolmasını önlemek daha önemlidir. Özellikle saç kesimi sonrası duş alınması, kalça arasının günlük şekilde biriken kıllardan, çamaşır pamuklarından, ölü dokulardan arındırılması epilasyondan daha önemli bir tedbirdir.
Hizmetlerimiz
1. Detaylı Tanı ve Değerlendirme
Pilonidal sinus tanısı, fizik muayene ve gerekirse ultrason gibi görüntüleme yöntemleriyle konur. Hastaların şikayetleri dikkatlice değerlendirilerek bireyselleştirilmiş bir tedavi planı hazırlanır.
2. Medikal Tedavi Yaklaşımları
Kıl dönmesi vakalarında medikal tedavi ile enfeksiyon kontrol altına alınabilir:
- Antibiyotik Tedavisi: Apse ile başvuran hastalarda apse boşaltılması sonrası
antibiyotik tedavisi kullanılabilir. - Hijyen ve Kıl Temizleme: Vücuttan taşınan kılların ve ölü dokuların kalça çukurunda birikmesini önlemek hastalığın oluşmasını ve tekrarlamasını azaltmak için tüm hastalara önerilir.
3. Minimal İnvaziv Teknikler
- Lazer Tedavisi: Pilonidal sinus yolunun lazer yardımıyla kapatılması.
- Fenol Enjeksiyonu: Kimyasal bir maddeyle kist yolunun temizlenmesi ve kapatılması.
- Mikrosinüsektomi: Kistlerin ve kanalların küçük kesilerle çıkartılması.
- EPSİT: Endoskopik kamera ile kist içeriğinin temizlenmesi. Lazer ve
ablasyon tedavileri EPSİT’le birlikte uygulanabilir. - Pit-picking: Kistin mevcut delikler genişletilerek temizlenmesi. Pit
picking’e genellikle lazer gibi tedaviler eklenir.
4. Cerrahi Tedavi Seçenekleri
Kronik veya tekrarlayan pilonidal sinus vakalarında cerrahi tedavi genellikle tercih edilir:
- Kapalı Yöntemler: Minimal invaziv tekniklerle sinüs yolu kapatılır.
- Flep Yöntemleri: Sinüsün çıkarılmasından sonra bölgeyi kapatmak için cilt dokusu kullanılır.
5. Ameliyat Sonrası Takip ve Rehabilitasyon
Cerrahi veya minimal invaziv tedavi sonrası hastalarımıza yara bakımı, hijyen rehberliği ve komplikasyon önleme konularında destek sağlıyoruz. Amacımız, hastaların en hızlı şekilde sağlığına kavuşmasıdır.
Tedavi Yaklaşımlarımız
- Uzman Ekip: Kıl dönmesi tedavisinde deneyimli cerrahlar.
- Modern Teknoloji: En yeni cerrahi cihazlar ve teknikler.
- Bireyselleştirilmiş Tedavi: Her hastanın ihtiyacına özel planlama.
Akademik Kaynaklar
Bascom, J. U. (1980). Pilonidal disease: Long-term results of follicle removal. Diseases of the Colon & Rectum.
Karydakis, G. E. (1992). Easy and successful treatment of pilonidal sinus after explanation of its causative process. Australian and New Zealand Journal of Surgery.
Petersen, S., et al. (2002). Primary closure techniques in chronic pilonidal sinus: A survey of the results of different surgical approaches. Diseases of the Colon & Rectum.
Doll, D., et al. (2008). Surgery for primary pilonidal sinus disease: Randomized controlled trial of midline versus off-midline closure. Surgical Infection.
Enriquez-Navascues, J. M., et al. (2014). Meta-analysis of randomized controlled trials comparing different techniques with primary closure for chronic pilonidal sinus. World Journal of Surgery.
Pilonidal sinus genellikle kılın deri altına girmesi ve enfekte olması sonucu oluşur. Oturma sürelerinin uzun olması ve kıllı bir yapıya sahip olmak risk faktörlerindendir.
Kuyruk sokumunda ağrı, şişlik, kızarma ve akıntı yaygın belirtiler arasındadır.
Uygun tedavi ve hijyen önlemleri ile tekrarlama riski çok düşüktür. Ancak bireysel faktörlere bağlı olarak nüks riski olabilir.
Fistülün tipi ve yayılımına göre en uygun cerrahi yöntem belirlenir. Modern teknikler nüks riskini azaltmada etkilidir.
Uygun tedavi ve düzenli takip ile nüks riski çok düşüktür.
